Macar kralı János Szapolyai 1527 yılından itibaren Osmanlı Padişahıyla ilişki içindeydi ve bu süre içinde Habsburg yanlılarına karşı Osmanlının desteğini de kazanmıştı. Bu ilişki oğlu János Zsigmond zamanında da devam etti. O ve taraftarları Budin kalesinin Osmanlılar tarafından fethedilmesinin ardından ülkenin doğu kesimlerine çekildiler ve bu bölgeler 1570’den itibaren Erdel Beyliği olarak anılmaya başlandı. Bu bölge kısmen Osmanlıya bağlı, ancak uluslararası ilişkilerde bağımsız da davranabilen, ülkenin bağımsız bir parçası olarak 1691’e kadar böyle kaldı. 1867 yılına kadar benzer beylik statüsünü Viyana’ya bağlı olarak sürdürdü. Bunun ardından ise Macar Krallığına bağlı bölge olarak büyük bir gelişme kaydetti. 1920’de Macaristan’ın Dünya Savaşındaki yenilgisinin ardından bu bölgede yaşayan çok büyük bir Macar nüfusuyla birlikte Romanya’ya bağlandı. Erdel İstanbul’da 1550 yılından itibaren bağımsız bir elçilik binası bulundurdu. Bu elçilik Balat semtindeydi. Elçilik Erdel’in Habsburg tarafından ele geçirilmesinden sonra siyasi göçmen olarak Osmanlıya sığınan Imre Thököly taraftarlarının ve sonra da Rákóczi dönemindeki siyasi göçmenlerin elinde kaldı. Bina 18. yüzyılın ikinci yarısında artık Türklerin mülkiyetine geçmişti. Bu binanın bulunduğu arazide bugün sadece bir harabe bulunmaktadır. Ancak elçiliğin izleri hala insanların hafızasında yaşamaktadır. Binanın bulunduğu bölgeye giden basamaklı yolun adı bugün hala “Macar Yokuşu’dur”.